Sanatla Buluşma Noktası: Swıssôtel The Bosphorus’ta Sergilenen Eserler

İstanbul Boğazı’nın büyüleyici manzarasına karşı konumlanan Swissôtel The Bosphorus, yalnızca konaklama ve gastronomi deneyimiyle değil, aynı zamanda sanatı yaşamın bir parçası haline getiren atmosferiyle de öne çıkıyor. Otelin farklı alanlarında sergilenen eserler, misafirlere estetik, duygu ve anlam dolu bir yolculuk sunuyor.

Dıgnıty Pearl & Dıgnıty Blue – Rıfat Baltaoğlu

Otelin ana girişinde misafirleri karşılayan bu iki etkileyici at figürü, zarafeti, özgürlüğü, tutkuyu ve gücü aynı bedende buluşturuyor. Rıfat Baltaoğlu’nun imzasını taşıyan Dignity serisi, dimdik duruşu ve zarif formuyla gücün sessiz bir temsilcisi.

Bari 3. Edıtıon – Rıfat Baltaoğlu 

Lobide yer alan Bari, kaktüs formundan yola çıkarak sabrı, dayanıklılığı ve uyum gücünü simgeliyor. Sertlik yerine yumuşaklığı, suskunluk yerine ifadeyi seçen bir ruhun dönüşümünü anlatan eser, insanın içsel yolculuğuna şiirsel bir gönderme niteliğinde.

Sıena – Rıfat Baltaoğlu 

Sabrosa Bahçe’de bulutların üzerinde çıplak ayaklarıyla oturan Siena, dinginliğin ve bekleyişin sembolü. Ufka dalmış bakışlarıyla denizden gelmesi gereken birini bekleyen figür, rüzgârın saçlarında dans ettiği bir sessiz hikâyeyi anlatıyor.

On Cloud Nıne Poly – Pınar Garıbağaoğlu 

“Let’s get lost in a world of dreams…” sloganıyla tanıtılan bu eser, izleyiciyi hayal dünyasında kaybolmaya davet ediyor. Garibağaoğlu’nun çalışması, rüya ile gerçek arasındaki sınırları zarif biçimde bulanıklaştırıyor.

Sanatla ıç ıçe bır konaklama deneyımı

Swissôtel The Bosphorus, İstanbul’un kültürel dokusunu yansıtan sanat eserleriyle misafirlerine estetik bir atmosfer sunuyor. Lobiden bahçelere uzanan bu sanat rotası, otelde geçirilen her anı bir keşif deneyimine dönüştürüyor.

Sanatın kalbinde, Boğaz’ın kıyısında.
Swissôtel The Bosphorus’u ziyaret edin, şehrin zarafetini ve sanatın ruhunu aynı anda hissedin.